MOLDOVA-GAGAVUZYA

Moldova ile Türkiye'nin bağlarının en güçlü ayağı Gagavuzlardır. Gagavuzlar Türkiye ile Moldova arasındaki ilişkilerde bir köprü, hepsinin de ötesinde bir dostluk, kardeşlik çimentosudur.

Marmara Grubu Vakfı olarak Moldova ile ilişkilere büyük önem veren bir sivil inisiyatifiz. Moldova Devleti de yaklaşımımıza ve özellikle de yüksek katılım düzeyine katıldığı Avrasya Ekonomik Zirvelerinde büyük önem veriyor. Biz Marmara Grubu Vakfı olarak, eski Cumhurbaşkanı Petru Lucinschi'nin yüksek ilgisine müteşekkiriz, minnettarız.

Moldova, geçmiş yıllarda geliştirdiğimiz organizasyonlara her zaman üst düzey bir katılım ile katılmıştır. Eski Gagavuzya Başkanı Mihail Formuzal'ın ilişkimizin ilerlemesine büyük katkısı bulunmaktadır. Kendisinden sonra Gagavuzya'nın başına geçen Irina Vlah'ın ilgisi de aynı şekilde sürmektedir. 87 yıl önce başlayan Türkiye-Gagavuzya ilişkisinden söz etmek istersek, üç önemli insanı anmamız gerekmektedir.

Gagavuz bölgesinin büyük bilim adamı Mihail Çakır.

Türk milliyetçiliğinin önemli adı Hamdullah Suphi Tanrıöver.

Ve büyük lider Mustafa Kemal Atatürk.

1861-1938 yılları arasında yaşayan büyük bilim adamı Mihail Çakır, İncil'i Gagavuz diline çevirdi. Aynı zamanda, Gagavuzya dilini hayatta tutmak için de hizmet eden Mihail Çakır'ın kaleme aldığı "Bessarabian Gagauze'un Tarihi" adlı önemli kitabında şunları yazdı: "Diğer uluslar Gagavuz'u yumuşak, barışçıl ve hızlı bir şekilde sosyalleşen insanlar olarak kabul etti. Gagavuzlar gerçek Türkler'dir. Dilleri gerçek Türkçedir. Bilinen bütün tarihçiler, Gagavuz'un Oğuz'dan geldiğini ifade ediyor. " Bu düşüncelerin sahibini 1931'de tanıyan, Bükreş Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver bu şahsiyet hakkında Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk'e bir mektup yazarak kendisini takdim eder. Atatürk, Gagavuz milli kimliğine sahip olan Mihail Çakır'ın düşüncelerini ve eserlerini duyduğunda, onu diploma ve madalya ile onurlandırır. Mihail Çakır'ın değerli bilgisinin ışığında Büyükelçi Hamdullah Suphi Tanrıöver, genç Gagavuzyalıların Türkiye'de eğitim almasını sağladı. İkinci Dünya Savaşı'na kadar her yıl öğrencileri desteklemeye devam ettik. Bu nedenle, Gagavuz halkı bizim kardeşlerimizdir. İnsanlık tarihinin tüm koşullarına rağmen geleneğini ve dilini koruyan başka bir topluluk yok. Gagavuzya, renk getirerek ve Türkiye-Moldova işbirliğini güçlendirerek bu ilişkide çok önemli bir köprü oluşturmaktadır.

“Birlikte çalışmak, birlikte kazanmak, birlikte yaşamak” düşünceleriyle Moldovalılar servetinin katma değerine sahipler.

Bu arada bir Türk atasözü var. "Kız devleti kurar, oğlan orduyu kurar" der. Şimdi, Gagavuzya'nın Başkanı bir kadındır.

Marmara Grubu Vakfı olarak biz inanıyoruz ki Irina Vlah, yaşayan devleti daha da büyütecektir.