Haberler

Marmara Grubu Vakfı Sofya'da

24 Nisan 2024 Pazartesi - Okunma: 444
Marmara Grubu Vakfı Sofya'da

Marmara Grubu Vakfı'nın Dr.Akkan Suver, Cafer Okray, Av. Serhat Tabanca, Mahmut Saklı, Erol Altaş ve Serdar Eraslan'dan oluşan Heyeti Viyana Ekonomik Forumu'nun Sofya Toplantısı'na katıldı.

Bulgaristan Başbakanı  Dimitar Glavchev'in  katıldığı Sofya Mitimgi'nde Viyana Ekonomik Forumu Genel Sekreteri Büyükelçi Elena Kirtcheva ve Direktör Büyükelçi Dr. Emil Brix ile birlikte Dr. Akkan Suver açılışını yaptı.

Bulgaristan, Kosova'nın Başbakan ve Moldova ile Romanya'nın Bakan seviyesinde katıldığı Viyana Ekonomik Forumu geniş bir entellektüel katılımla gerçekleşti. 

 
 
 
 
 
 
 
Marmara Grubu Vakfı Heyeti Serhat Tabanca, Cafer Okray, Serdar Eraslan, Dr. Akkan Suver, Mahmut Saklı ve Erol Altaş Viyana Ekonomik Forumu'nda
 

Viyana Ekonomik Forumu Sofya Toplantısı'nda
Dr. Akkan Suver'in konuşması

Viyana Ekonomik Forumu’nun bugün düzenlediği, Sofia Meeting’inde aranızda bulunmaktan büyük onur duyduğumu bilmenizi isterim.

Bu vesile ile öncelikle Genel Sekreter Büyükelçi Dr. Elena Kirtcheva ve Direktör Büyükelçi Dr. Emil Brix’e davetlerinden dolayı şahsım ve arkadaşlarım adına teşekkürlerimi sunarım.

Bir özel teşekkürü de bizleri bir araya getiren Bulgaristan Devleti’ne sunmak isterim.

Her zaman söylemişimdir, Viyana Ekonomik Forumu bir barış, bir işbirliği köprüsüdür.

Viyana Ekonomik Forumu dünden bugüne ortaya koyduğu çalışmalarda Balkan coğrafyası ile Avrupa arasında işbirliğinin oluşmasına rehberlik ve öncülük eden bir serbest kürsüdür.

Özgür bir platformdur.

Benim bugün bu toplantıyı fırsat bilerek söylemem gereken ülkem Türkiye’nin de içinde bulunduğu Balkanların geniş bir hinterland olduğudur.

Balkanlar ticari ve kültürel bir merkezdir.

Dolayısıyla Balkan kalıcı bir tabirdir. 

Şimdilerde bu güzel tabiri bazılarının South East Europe diye değiştirme söylemine tanık oluyoruz.

Önce tek bir kelimeyi üç kelime ile ifade etmenin pratik olmadığını söylemek isterim.

Kimlere göre South East Europe? Bana göre değil.

Zira bundan niyet Türkiye’yi Balkan coğrafyasının dışında saymaksa bu da yanlıştır. Türkiye’nin Avrupa’daki nüfusu 12 milyondur. Gene Türkler Anadolu’ya Balkanlar’dan gelmişlerdir.

Kültürü, geleneği ve tarihi Balkanlarla iç içe geçmiş 12 milyon kişiyi Balkanların dışında saymak ne kadar doğrudur?

Dolayısıyla bunların adını değiştirmek yanlıştır.

Bunun sonu gelmez.

Tıpkı Makedonya’nın adının değiştirilmesi gibi. Kimsenin siyasi coğrafyayı değiştirmek gibi bir niyeti yok.

Ama güney olmuş kuzey olmuş ne fark eder?

Bu takdirde bunun gereği nedir?

Bilim adamları, kültür insanları olarak buna dikkat etmek zorundayız.

Siyasi coğrafya değişikliklerini kabul etmek ve itaat etmek zorunda değiliz.

Bizler doğrulara itaat ettikçe, siyasetçiler de, diplomatlarda bunları takip etmek zorunda kalırlar.

İşte yalnız bu doğruları uygulama, hayata geçirme hizmetleri için Viyana Ekonomik Forumu’na ne kadar teşekkür etsek azdır.

Dolayısıyla Viyana Ekonomik Forumu’nun Sofya Toplantısı’nı fırsat bilerek bir entelektüel olarak görüşlerimi yüksek heyetinizle paylaşmak istedim.

Bir defa daha bizleri bir araya getiren Büyükelçi Dr. Elena Kirtcheva’ya teşekkür ediyorum.