Dr. Akkan Suver 23 yıl önce Hocalı'da meydana gelen büyük katliam dolayısıyla yayınladığı mesajında, Türk dünyasını Ermenistan'a karşı ortak harekete davet etti.
Dr. Akkan Suver 23 yıl önce Hocalı'da meydana gelen büyük katliam dolayısıyla yayınladığı mesajında Türk dünyasını Ermenistan'a karşı ortak harekete davet etti. Dr. Akkan Suver'in Hocalı Katliamının 23. Yılı münasebetiyle yayınladığı mesajı aynen şöyledir;
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev geçen ay Münih'te ;"-Ermeni askeri Azerbaycan'ın Ağdam ve Fuzuli şehirlerinde ne arıyor? "diye dünyaya soruyordu.
Bugün, yirmi üç yıl önce yaşanan katliamı dünyanın yeniden sorgulaması gerekmektedir. Zira insanlık tarihinin en kara sahifelerinden biri olan Hocalı Katliamı, sonuçları itibariyle bölge barışı, huzuru, güvenliği ve istikrarı açısından bugün bir sorun olma niteliğini korumaktadır.
Ermeni güçlerinin 1991 sonlarına doğru ablukaya aldığı Hocalı 936 kilometre karelik bir alana sahip, 2.605 ailenin ve toplam 11.356 kişinin yaşadığı bir kasabaydı. Aralık 1991'de Karabağ'ın başkenti olarak kabul edilen Hankendi (Stepanakert) şehrini işgal eden Ermeni çetecilerinin bir sonraki hedefi, bölgenin tek hava limanına sahip ve stratejik önem taşıyan Hocalı'yı ele geçirmekti. Ocak ayı başında önce diğer illerle ilişkisini sonra da elektrik enerjisini kestikleri savunmasız Hocalı'ya 26 Şubat 1992 saldıran Ermeniler bölgede bulunan 366 Zırhlı Alayı'nı da kullanarak şehri iki saat boyunca top ateşine tuttular. Saldırıdan bir gün sonra ise hafızalardan silinmeyecek olan "Hocalı Katliamı" yaşandı.
613 Azerbaycan Türkü'nün çocuk, kadın, yaşlı demeden Ermeniler tarafından toplu halde öldürülmesi ve 1275 kişinin rehin alınmasıyla sonuçlanan bu katliamın bilançosu insanlık tarihinde kara bir leke olarak yerini aldı.
Hocalı katliamı bir savaş sonucu değildir.
Orada Ermeniler Azerbaycan güçleriyle savaşmadılar. Aksine sivil halkı katlettiler.
Yaşanan bu dram ve vahşet sözün bittiği yerdir.
1992 yılında dünyanın gözü önünde yaşanan bu katliamı yapanlar, 1915 yılına ait yalanları söyleyenlerin torunlarıdır. Oysa Türkiye, Ermenistan'ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biridir. Ancak üç ay sonra ellerine geçen ilk fırsatta Azerbaycan Türklerini öldüren, topraklarından süren Ermenistan olmuştur.
Gene Ermenistan bayrağında "Türkiye topraklarında bulunan" Ağrı Dağı'nın resmi vardır. Ermenistan Milli Marşı'nda ise (topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün) denmektedir.
Azerbaycan'a musallat olan Ermenistan gerçekte Türklüğe düşmandır. Bu acı olayın yıldönümünde Azerbaycan'a ve bize düşen bir arada dünyaya Ermenistan gerçeğini anlatmak olmalıdır.
ASALA Cinayetleri'nin, Hocalı katliamının insanlığa ne gibi değerler kattığını gene dünyaya usanmadan anlatmalıyız. Gene dünyaya bu münasebetle duyurmalıyız ki, Güney Kafkasya'nın barışı, istikrarı, refahı ve geleceği Karabağ'ın kurtuluşundadır.
Bizler kindar insanlar değiliz. Geçmişin acılarıyla yaşamayız. Tarihte yaşanmış acı olayları gelecek kuşaklara kin ve nefretle birlikte aktarmayız. Ona karşı biliyoruz ki, Ermenistan'da hala her evde 1915 olaylarıyla ilgili fotoğraf ve objelerle süslü köşeler bulunmaktadır. Bu son örnek bile bize kin ve nefrete kimin sahip olduğunu göstermektedir Dolayısıyla ASALA'dan Hocalı'ya uzanan çizgiyi bizim de iyi anlatmamızın zamanı gelmiş ve geçmektedir.