Haberler

Müjgan Suver Denge ve Denetleme Ağı adına Basın Açıklaması yaptı

08 Ocak 2014 Çarşamba - Okunma: 4195
Müjgan Suver Denge ve Denetleme Ağı adına Basın Açıklam

Basın açıklamasına DDA'yı temsilen Marmara Grubu Vakfı'ndan Müjgan Suver; TOBB Adıyaman Kadın Girişimciler Kurulu'ndan Selda Tandoğan - Demirel; Başkent Kadın Platformu'ndan Berrin Sönmez; Yeni Anayasa Girişimi'nden Ayhan Bilgen ve Kafkas Dernekleri Federasyonu'ndan Hasan Seymen katıldı. 

"Bir süredir hepimizin gündemini işgal eden kriz, Türkiye’de etkin bir denge ve denetleme mekanizmasının oluşturulamamış olmasının sonucudur. Başta Anayasa olmak üzere tüm mevzuat, uygulama ve devlet yapılanmasının güçlü bir denge ve denetleme mekanizmasına dayanması kaçınılmaz bir zorunluluktur.

 

Şeffaf ve katılımcı yönetim, yolsuzluk iddiaları ile etkin mücadele, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, siyaset üzerindeki her türlü baskı ve vesayetin kırılması, doğrudan güçlü bir denge ve denetleme sistemi ile sağlanabilir.

 

Toplumun farklı kesimlerinden oluşan 100’den fazla sivil toplum örgütünün yer aldığı Denge ve Denetleme Ağı, iki yıldır güçlü bir denge ve denetleme için çalışmalarını sürdürmekte, her fırsatta bu ihtiyaca dikkat çekmekte ve uzlaşı yolu ile ciddi adımlar atılmasının aciliyetine vurgu yapmaktadır. Güçler arasındaki görev ve yetki paylaşımının sınırları aşıldığında, bunun sadece siyasal bir kriz olarak kalmayıp toplumsal kamplaşmayı da beraberinde getirmesi önlenemez.

 

Bu durumun önüne geçilmesi için köklü ve kapsamlı demokratikleşme adımları atılmalıdır. Toplumsal talepleri örgütlü şekilde gündeme getiren ve ülkemizde demokratikleşmenin itici gücü olan sivil toplumun önerileri dikkate alınmalıdır. Tüm siyasi partiler ile yasama, yürütme ve yargı erklerinin Türkiye’nin toplumsal ihtiyaçlarını gözeterek, sorumluluk içinde hareket etmesi gerektiğine inanıyoruz. Parti, grup çıkarlarından önce korunması gereken toplumsal çıkarlarımız, geliştirilmesi gereken hepimizin hak ve özgürlükleridir.

 

Sivil toplumun siyasal karar süreçlerine katılabilmesi ve medya ile birlikte denetleme işlevini üstlenebilmesi katılımcı, müzakereci ve çoğulcu demokrasinin gereğidir. Bunu kolaylaştıracak düzenlemeler yapılmadığı taktirde, devlet içinde hukuk dışı yapılanmaların ortaya çıkması önlenemez.

 

Anayasal ve siyasal krizin, daha fazla ekonomik ve toplumsal bir krize dönüşmesini önleyebilecek tavır ve yaklaşımlar içinde olmak, sağduyulu davranmak, sivil ve demokratik olmanın gereğidir. Demokratik süreçlerin işletilmesi, kuvvetler ayrılığı, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının gözetilmesi dışında bu krizden çıkış alternatifimizin olmadığını kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Aksi tutum ve girişimler geri dönüşü olmayan tahribata neden olmakta ve sadece siyasete değil yargıya, medyaya ve sivil topluma olan güveni de derinden sarsmaktadır.

 

Denge ve Denetleme Ağı üyeleri olarak, demokrasi duyarlılığımızı ve bundan kaynaklanan endişe ve beklentilerimizi, hatırlatma ihtiyacı duyduğumuzu bir kez daha vurguluyor ve etkin bir denge denetleme sisteminin oluşturulmasından başka bir çıkış yolumuzun olmadığını ısrarla ifade ediyoruz.

Denge ve Denetleme Ağı olarak tüm siyasi partilere ve sivil aktörlere sesleniyoruz:

 

·         Yeni bir Anayasa süreci derhal başlatılmalı.

·         Güçlü bir denge ve denetleme mekanizması esas alınmalı.

·         Başlatılacak olan yeni Anayasa süreci uluslararası standartlar esas alınarak şeffaf ve katılımcı bir şekilde işletilmeli.

·         Temel hak ve özgürlükler Anayasa’da garanti altına alınmalı.

 

Bu yönde adımların atılması için sesimizi daha fazla yükselterek ve sadece demokrasi tarafında olarak ülkemizin içinden geçtiği bu günlerin, çoğulculuk adına toplumsal bir fırsata dönüşmesi için tüm gücümüzle çalışacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz."

 

Denge ve Denetleme Ağı